Ahh Asiye Ahh

229 40 17
                                    


Tahta evde sertçe oynanan Hemşin horonunun sesleri yankılanıyordu. Köyün genç oğlanları bir tarafta kızlar bir tarafta atma türkü atıyorlardı. Karşımda sevdiğim adam vardı bir tek onu sevmiştim gözüm başkasına asla kaymamıştı . Bir bakışıyla yüreğimi delen çakır gözleri vardı.Horondan bir anda çıkınca biraz bekleyip bende peşinden gidiyordum her zaman ki gibi köyün emektarı terzi Emin amcanın yıkık dökük kulübesinde buluşacaktık. Söylentiye göre bizim köyün en büyük aşkları bu kulübede yaşanmış Emin amca belki de o kimsenin bilmediği aşkını burada bırakmış ben böyle düşüncelere dalmışken bir anda ardımda sıcacık bir nefes hissettim.

"Sıra sana mı geldi şimdi?"

Hım birazcık eğlenebilirdim onunla omzumu nefesınden uzaklaştırarak yüzüne döndüm.

"Bende seninle bunu konuşacaktım eniştemin köyünden biri beni görmüş beğenmiş anamda bir düşüneyim demiş " diye kafamdan kurduklarımı anlatırken gözlerini kısmış dünyayı yakacak bir sinirle bana bakıyordu .

"Kimmiş o şerefsiz ne dersin Asiyem " gülmemek için kendimi sıkarak

"Vallahi benim bir günahım yok benim kalbim senindir biliyorsun lakin anam uygun görürse ne derim " gözleri dolmaya başlamıştı ilk defa onu böyle görüyordum daha fazla dayanamayıp kahkahalarla gülmeye başladığımda

"Şaka yaptım be Murat senden başkasına varır mıyım ben çıldırdın mı?"

Yüzü gevşedi ve gülmeye başladı

"Bende önce hanginizi vururum diye düşünüyordum" deyip beni yanına çekip yerdeki mindere uzandırdı .Korkuyla ona döndüğümde bu sefer o kahkahalarla gülmeye başlamıştı .Ahh bu adam bana ne yapıyordu gülüşüne hayran hayran bakakalmıştım her zaman ki gibi.

"Asiyem kılına gelse kalbim kül olur sana nasıl zarar veririm ben "

İçimin rahatlığıyla boynuna sarıldım.

"Ben sana zarar veririm ama sana da o sana cilve yapan kızlara da bütün düğün boyunca sana baktı yine Süreyya " ben söylenirken o kafasını saçlarıma gömmüş hı hıhım diye beni geçiştiriyordu sinirle kafamı çekince

"Ne oldu " dedi

"Gidiyorum ben anam farketmeden düğüne dönmem lazım "

Ne diyeceğini beklemeden hışımla kulübeden çıktığımda arkamdan güldüğünü duydum onu kıskanmam çok hoşuna gidiyordu. Boylu poslu yakışıklı bir delikanlıydı köyün kızlarının gözdesiydi. Hele o Süreyya cadısı yok mu nasıl da kırım kırım kırılıyordu Murat'ı görünce o beni görmek için çaylığın ordan geçip marangozhaneye işe giderken yolunu uzatıyordu. Fakat Süreyya haspam onun için geçtiğini söyleyip

Kızlara hava yapıyordu. Bende bu yüzden Murat'a bir daha çaylığın önünden geçmemesini söylediğimde benimle günlerce alay edip eğlenmişti. Ne yapayım korkuyordum acizlikti belki evet acizdim onun başkasıyla olduğu hayali bile beni deli etmeye yetiyordu .

Düğüne geri döndüğümde horon aynen devam ediyordu annem baktığımda bir köşede ablamın kayınvalidesi Elmas teyze ile sohbet ediyordu. Anlaşılan yokluğumu farketmemişti. Köy yerinde yanlış anlaşılır laf olur diye hep gizli gizli buluşuyorduk muratla Hatta gizli gizli buluştuğumuz kulübede bile bana ismimle hitap etmez hep rahmetli annesinin adı asiye derdi . Bazen bu duruma söylense de bana annesinin adıyla seslenmeyi seviyordu ileride çocuklarımızın annesi olacağımı söylüyordu.

"Nilüfee Nilüferr"

Annemin seslenmesiyle geçmişe yaptığım kısa yolculuktan dönmüştüm. Geçmişti evet o günler geride kalmıştı . Şimdi evli barklı bir çocuğu olan bir kadındım. Annemin yanına gittiğimde fasulye kırıyordu. Bugün günlerden pazardı oğlum Barış ve eşim maç için sahaya gitmişlerdi bende annemin bize yakın olan küçük evine gelmiş ona yardım ediyordum.

NİLÜFERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin