Bölüm 1

218 27 23
                                    

Yıl 2050.

Eskilerden eser kalmadı.Teknoloji o kadar ilerledi ki artık beynimizde ki çiplerle öğrenmek çok kolay.Artık öğrenmenin de önemi kalmadı.Hayat çok pahalı oldu...

**

"Koş koş koş.."

Savaştan sağ kalan insanları toplamaya başlamıştık.Üstümüze atılan bombadan yurdumuz çok kötü bir haldeydi.Herkesi topladık.Bulabildiğimiz toplam 30 kişi vardı.U.B.A üssüne doğru yola koyulduk.Kapıda bizi bekliyorlardı.Hemen konuşmaya başladı komutan:

"Şehrimiz artık tehlike içinde......size verilen görev denek olmanız..."

Bizim fikrimizi hiç sormadan hemen içeri götürdüler.Sonra içerideki deneyleri denettirdiler. Işınlayıcıya giren kişi moleküllerine ayrılmış halde diğer kapsülde belirdi.Bizede bunlardan birisi olacaktı.Ikinci deney zaman makinesiydi.Buna 5 kişiyle girdik.

"Hazır mısınız?"

"..h.h.Evet."

Dediğimiz anda kendimizi başka bir yerde bulduk.

Kimse bir şey hatırlamıyordu.Biz kimdik?

Neden buradaydık?Zaman makinesi bizim hafızamızda kalıcı bir hasar bırakmıştı.

Bir savaşın ortasına gelmiştik.Kimse bizi tanımıyordu.Birisi gelip bize bağırdı.

"Kalkın hadi..!Savaş başlayacak!"

Hemen yakamızdan tutup kaldırdılar.Biz daha silahlarımızı almadan üstümüze bombalar yağmaya başladı.Hemen silahımızı aldık ve koşmaya başladık.Hep birlikte gidiyorduk.Üstümüze bir madde attılar.Ne olduğunu anlayamadık.Bilimcimizi kaybediyorduk. Gözlerimi açtığımda tekrar başladığımız yerdeydik.Sanki bunları yaşamış gibiydim.

Bizi tekrar kaldırdılar..üstümüze tekrar madde attılar.Yeniden aynı yerdeydik.

"Artık yeter.."

"Bu sefer geldiğimizde kaçmaya çalışalım.

Herkes aynı fikirde mi ? "

"Evet"

.....

Kaçmayı başardık.Ama anlamadığımız;geçmiştemiydik yoksa gelecekte mi ? Hâlâ anlamamıştık.Bütün insanlar sanki bizde bir anormallik varmış gibi bakıyorlardı.En sonunda bir otele gidelim dedik.

....

İleri de bir otel görünüyordu.Otele girdik.Danışmadaki adam bizi görünce korktu ve telefona sarıldı.Sonra biz bir oda tutmayı düşünüyoruz dedik.Danışman hemen odamızı gösterdi.İceri girdik.Odaya bir göz attım.Bizimkiler hemen televizyonu açtılar.Açar açmaz kapı çaldı.Kapıyı açtık.Gelen robotlardı.

"Hakkınızda tutuklama kararı çıkarılmıştır.Lütfen zorluk çıkarmadan bizimle geliniz."dediler.

"Neden bizi götürüyorsunuz? Biz bir suç işlemedik ki."

"Pek bilgimiz yok.Hadi gidelim."

Bizde istemeye istemeye gittik.Varınca gözlerimize inanamadık.U.B.A üssüne getirilmiştik. Ama burası çok değişikti.O kadar gizli bir yerdeydi ki 40 yıl düşünsem aklıma gelmezdi.Duvarın önüne geldik.Robotlar şifre gibi bir şey söylediler.Duvara yaslandık ve duvar bizi içeriye çekti.İçeride çalışan herkesi tanıyordum. Ama biraz daha gençlerdi.Çünkü bu insanlarla biz buraya gelmeden önce tanışmıştık.Burası U.B.A üssüydü.Bizi komutanın yanına getirdiler.Komutan

"Siz o gelecekten gelen kişilersiniz öyle değil mi?"

"Evet...ama siz nerden biliyorsunuz ?"

Bunları söylerken ve etraftaki kişileri gördükçe hafızam yerine oturuyordu.

"Biz zaman makinesini saklıyorduk. Bazı denemeler yaptık ama gidenler geri dönmediler.Sizin gelecekten geldiğinizi uzay makinesine koyduğumuz bir parça sayesinde anladık.Sırtınızı açar mısınız?"

Hepimiz sırtımızı açtık.Sırtımızda 2050 yazıyordu.Bunların acı yapması gerekiyordu.

"Ayrıca zaman makinesi hangi zamanda kullanılırsa kullanılsın,makinede ki sensör çalıştırıldığını işaret eder.Bizde geçen ışığın yandığını farkettik.Sizi aramaya koyulduk.Herkesin sizden korkmasının sebebi çok farklısınız. Bizim yaşamımıza ait değilmişsiniz gibi geliyor.Giydiğiniz kıyafetler bizimkilerden çok farklı.Şimdi söyleyin siz neden zaman makinesini kullandınız?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 09, 2015 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

U.B.A -ASKIDA-Where stories live. Discover now